22 Nisan 2009 Çarşamba


MERCİMEK KÖFTESİ



Uzun zamandır yazamadım, ugrayamadım buralara. Ama nihayet kavuştum, baktım kimler neler yapmış neler var neler yok diye... Tabi yine yapanlar yapmış almış başını gitmiş. Ne güzel şey bu internet. Herşey gibi kontrollü ve doğru kullanıldığı sürece. Neyse ya resme bakıpta "boş lakırdı var tarif yok" demesin kimsede hemen yazayım tarifini. Bu tarif benim damak tadıma uyuyor denemek isterseniz buyrun:
Malzemeler: 1 bardak kırmızı mercimek, 1 bardak ince bulgur, 6-7 adet taze soğan, yarım demet maydanoz, 2 orta boy kuru soğan, 2 çorba kaşığı ayçiçek yağı, 2-3 çorba kaşığı zeytinyağı, 1 çorba kaşığı domates salçası, 1 çorba kaşığı biber salçası, tuz, kimyon, kırmızı biber, 1 limon
Yapılışı: 1 bardak kırmızı mercimek 2 bardak suyla kısık ateşte suyu çekene kadar tencerenin ağzı kapalı olarak pişirilir. Ocağı kapatma anına yakın bulgurda eklenir iyice karıştırılır, ocak kapatılıp kapak yine kapalı bir şekilde bekletilir. Bu arada kuru soğanlar ince doğranılıp ayçiçek yağında önce rengi değişinceye kadar sonrada salçalarla beraber kavrulur. Mercimek ve bulgur karışımı soğuyunca kavrulan kuru soğanlar, ince ince doğranılan taze soğan, maydanoz, limon, zeytinyağı, tuz, biber ve kimyon iyice yoğurulur. En son elle şekillendirilen köfte marulla ya da kıvırcıkla servis yapılır. Denerseniz şimdiden afiyet olsun....
Not: Zeytinyağı ve limonu ya da diğerlerinin miktarlarını damak tadınıza göre değiştirebilirsiniz ama mercimek, bulgur ve suyun ölçüsüyle bence oynamayın, ya çok sulu ya da çok kuru olur.

6 kişi yorum yapmış:

uzmanamator on 22 Nisan 2009 08:33 dedi ki...

Enfes görünüyor canım annem çok yapardı mercimeğin sevdiğim tek hali :)

Ellerinize sağlık

lemanice on 22 Nisan 2009 10:21 dedi ki...

ennnnnn sevdiğim lezzetler arasındadır kendileri oh yazda geliyo soğutup buzdolabında ne de güzel yiyceeeem hehe:)canım benim ellerine sağlık.sana kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.

GeCe on 22 Nisan 2009 13:27 dedi ki...

hoşgeldin ben de ne zamandır görünmüyor diyordum eline sağlık

ev sohbeti on 23 Nisan 2009 01:43 dedi ki...

Arkadaşlar öyle güzel şeyler yazıyorsunuzki, bazen bana kal geliyor, ne diyeceğimi şaşırıyorum. Buralarda (yani Berlin'de) hani birkaç tane arkadaşım olmasa unuttum diyeceğim arkadaşlığı, çok şükür onlar var. Ve yine çok şükür ki, burada da sizler varsınız da, yalnızlığı hissetmiyor insan. Neyse ya yine çok uzattım,ağrıttım başınızı. Netice itibariyle iyiki varsınız...

kubra zeynep kara on 2 Mayıs 2009 12:41 dedi ki...

çok severim çokk.
görünce nasıl canım istedi.ellerine sağlık:))

Stil Direktoru on 21 Temmuz 2009 22:27 dedi ki...

Ben çok ama çok severim :) Hikayemiz var kendisiyle.

İlk evlendiğimde canım nasıl çekti, hadi dedim dene kızım Eda. Ama mercimeği haşlamadan saçma sapan ıslatarak garip birşey yaptım aklımda da kalmadı pek.

Nitekim kaya gibi oldu. Su döktüm bolca hani yumuşasın diye, üzerine de el rondosuyla vın vınladım ki, özdeşleşsin diye.

Olmadı tabii!

Verdim eşime yoğur bunu diye. Saat 12 olmuş gece banamısın demiyor bizim mercimek :) Nitekim son çare fazla vıcıklaşınca kaloriferin üzerine koydum yattım.

Sabaha da yedim öğlen yemeğinde ee malumunuz bizim alt kısımlar haşat oldu. Zehirleniyordum valla :)

Ay çenem düştü umarım gülümsetebilmişimdir bu anımla sizi :)

Sevgiler güle güle gelin.

Bu Blogda Ara

Blog Listem

 

ev sohbeti...... Copyright © 2008 Green Scrapbook Diary Designed by SimplyWP | Made free by Scrapbooking Software | Bloggerized by Ipiet Notez