22 Ağustos 2010 Pazar

BARBİE PASTA...





       İşyerimden çok sevdiğim bir arkadaşımın güzel kızı Eylül için hazırladığım Barbie pasta....

       Pastayı gördüğü zamanki tepkisi çoook güzeldi. Ayrıca çokta komik birşey oldu :))) Eylül'cüğüm daha önce benim evime hiç gelmemişti, ta ki pastayı almaya gelene kadar...Annesi yani benim sevgili arkadaşım Şenay artık ne dediyse, nasıl anlattıysa ona benim evimi bilemiyorum ama Eylül eve geldiğinde senin evinde şeker doluymuş dedi :)))) Şaşırdım ne diyeceğimi bilemedim, düşündüm acaba ne demişte ne anlamış olabilir diye...Sonra ona şeker hamurundan bahsetmiş olabileceğinden "senin pastanın her yeri şeker, bütün hepsi, sanırım annen sana bundan bahsetti" dedim. Yoksa benim evimde çay şekerinden başka şeker bulunmazki :))) Benim çocuklarımda pek yemezler o yüzden bulundurmam, ama demek oluyorki eve böyle şeyler lazım :)) Eh artık ne yapalım, bundan böyle bakcez bir hal çaresine....

        Sevgili Eylül'cüğüm, sevdiğin insanlarla beraber  çok mutlu  çok başarılı ama en önemlisi sağlıklı yıllar diliyorum. Çooook öpüyorum.

           Şimdilik benden bu kadar arkadaşlar, hoşçakalın....

20 Ağustos 2010 Cuma

BAYRAM ÖNCESİ TRUFF LEZZETİ....



      Merhabalar...........

      Nihayet bunuda yaptım. Hep aklımdaydı ama icraata geçememiştim. Ama yapımı hem çok kolay, hem çok zevkli, bir o kadar da lezzetli bir arkadaşımız TRUFF :))....Malzemesi az, insanı çok uğraştırmıyor. Bayram öncesi yapmak isteyen olursa (internette her yerde tarifi var) kesinlikle tavsiye edebilirim.

      Şimdilik benden bu kadar, bu hafta sonu bir siparişim var. İnşallah gelecek haftada sizlerle onu paylaşırım. Sevgiyle kalın.... 

4 Ağustos 2010 Çarşamba


Ankaralı kadın blog yazarları toplanıyor




              Merhabalar, bu kez sizlerle yaptığım bir şeyi değil güzel bir etkinliği paylaşıyorum. Sevgili Annekaz, Ankara'lı bloggerları bir araya getirmeye karar vermiş. Çok iyi etmiş. Sevgili Sibel sayesinde kendi adıma iki kere bir araya gelme fırsatı yakalamışsamda, değişik etkinliklerde ya da daha kalabalık bir katılımla hep beraber olma düşüncesi bile güzel.

         Hadi bakalım bekliyoruz....

29 Temmuz 2010 Perşembe

ŞİMŞEK MCQUEEN PASTA







Selammmm,
Arkadaşlar bu sefer canım oğluşumun doğum günü pastasını sizlerle paylaşmak istedim. İlk şeker hamurlu pasta denememde oğlumum 1. yaş günündeydi. Şimdi 4 yaşında bir delikanlı oldu artık. Allah herkesin çocuğuna sağlık sıhhat versin (amin)...
Aylar öncesinden arabalı pasta diye tutturdu. Pastayı yapmak problem değil amma ve lakin bütün problem benim araba yapmayı becerebilmemdi. Önce pastayı kocaman bir araba olarak yapayım dedim ama yemedi :) En iyisi küçük küçük arabalar yapayım diye düşünürken ve bu konuda kim ne yapmış diye bakarken en son sevgili Pasta Şehri'nin yaptığı pastayı gördüm.

O küçük arabaları yapmak bile inanın kabusum oldu. Ne zormuş meğer. Çiçek miçek yapıyorum ama bu mahvetti beni. O yana bük bu yana çevir derken böyle komik arabalar çıktı ortaya. Bana göre komikti ama oğluşum çooook beğendi. Şimdi başka bir sorun daha ortaya çıktı, annnneeee noolur bi daha yap diye tutturuyor. Bakalım nasıl atlatacağız bu yeni sorunu...
Neyse aslında daha çok şey yazasım var ama halim yok, uykum var. Çenemi kapatıp yani aslında bilgisayarı kapatıp hemen uyumak istiyorum. Bana müsaade canlar.
Sevgilerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr..................

1 Temmuz 2010 Perşembe

AYICIKLI PASTA VE PASTA ŞEHRİ



Herkese selam...
Arkadaşlar bu pasta sevgili Pasta Şehri ile yaptığımız bir çalışma. Pasta yapımı hakkında internetten araştırarak çok şey öğrenmiş olsamda, bir sürü bilmeğim şey vardı. Sağolsun muhteşem bir insanla muhteşem çalışmalar yaptık. Kendisi bu konuya hayli mesai harcamış ve işin piri olmuş. Ben daha yolun çoooook başındayım. İnşallah bende ileride mükemmel pastalarla çıkarım karşınıza.
Bu pastayı yaptığımız günün akşamı çocuklar büyük bir merakla bekliyordu beni. Pastayı görür görmez atladılar üstüne. Ayıcıklara bayıldılar, biri diğerine senin ayının kulağını ben yiyebilir miyim, diğeri kolunuda sen bana verir misin gibi paylaşımlarda bulundular :))) Çok hoştu gerçekten.
Sevgili Pasta Şehri'ne buradan tekrar ve tekrar bildiklerini benimle paylaştığı için, güler yüzü için ve sabrı için çoooook teşekkürler.....

22 Haziran 2010 Salı

KEÇE RESİM ÇERÇEVESİ




Arkadaşlar merhabalar, bugün sizlere taaaaa Antalya'dan yazıyorum. Ayıptır söylemesi çoookk güzel çok şirin bir otelde maaile tatil yapmaktayız :))) Şimdi kahvaltı yapacağım (çok gıcığım yaaa)...
Neyse gelelim asıl mevzuya. Benim çocuklar işyerime geldikleri zaman neden bizim resmimiz yok diye hayıflandılar. Bilen bilir, 7 sene çalışma hayatına ara verdikten sonra, geçen sene Aralık ayında tekrar işe başladım ve bundan bir ay önce kadarda bölümüm değişti. Dolayısıyla odaya ve ortama alışmam biraz zaman aldı. Bazı şeyler yeni yeni yerine oturuyor. Şimdiki bölümüm harika, günümüzün büyük bir bölümünü beraber geçirdiğimiz mesai arkadaşlarım çok iyi. Gerçi önceki bölümde iyiydi ama heryerde olabildiği gibi orada da ufak tefek pürüzler çıktı. Yaaa ben nerden nereye geldim, konuya bir türlü gelemedim. Ben çerçeveyi anlatacaktım dimi, hep böyle yapıyorum. Konuya girene kadar baya bir zaman geçiyor.
Çocuklar resimlerini sorunca, çerçeveyi hazır almak istemedim. Kendim nasıl birşey yapabilirim derken, evdeki birçok şeyin olduğu gibi keçeninde olduğunu hatırladım. İnce keçelerden çiçekler ve arabalar kestim. Kalın keçeyide dikdörtgen kesip diğer küçükleri ve resimleri silikonla yapıştırdım. Yani aslında çoook büyük bir marifet değil ama yaptım işte. Benim gibi keçeden hiç anlamayanlar için yapılabilecek bir çalışma.
Bugünlük bu kadar yeter. Şimdi güzel bir kahvaltı edip, kendimi güzel sulara salacağım. Hepinizi öpüyorum canlar, sevgiler...........

11 Haziran 2010 Cuma

DUVAKÇI GELDİ HAAANIIIIMMMMMMMMMM.....!!!(BEKARLIĞA VEDA DUVAKLARI)


Efenim bundan yaklaşık 15 gün önce, bloga birkaç gün sonra birşey ekleyeceğim demiştim. Eh benim birkaç günüm buymuş demekki... Ya olmadı birtürlü, resimler hazırdı, her bir donanım :)) tamamdı, amma ve lakin gelin görünki ben hazır olamadım. Yazamadım şu yazıyı bir türlü. Elim gitmedi. Var bunda da bir hayır diyerekten, sek sek basaraktan, bade süzerekten hemen konuyu anlatayım yoksa yine hiç olacak bu yazı.....
Sevgili arkadaşlarım !!! :)))) resimden ve başlıktanda anlaşılacağı üzre aşağıdaki resimlerde görmüş olduğunuz şeyler duvak (hayır söylemesem kimse anlamayacak sanki,bravo bana). Neyse, tabiki normal duvak değil yani normalden kastım gelinlik duvağı değil. Bekarlığa veda partisi duvağı. Geçenlerde bir arkadaşımız bekarlığa veda etti, evlendi. Nikahtan önce bir eğlence düzenledi (ahanda onada gidemedim, çünkü misafirim vardı), ve orada kızların takması için benden duvak istedi. Bende benim adım hıdır elimden gelen budur şeklinde bu duvakları hazırladım. Gelinin duvağı hariç diğerleri hep aynıydı, kısacık iki kat tül ve çiçekler. Sadece gelinin duvağı uzun ve ucu kurdelalı oldu. Aslında bu tüller tarak tokalara takılacaktı ama bulamadım o yüzden taca yapıştırdım. Arkadaşım çok beğendi, o beğenince tabi bende sevindim. Karı -koca ikiside arkadaşım, ama ben birazcık erkek tarafı sayılırım, çünkü o daha eski arkadaşım. Neyse ikisinede bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Bu yazı çok uzun oldu ya, hadi ben gittim.
Sevgiyle kalın.........










26 Mayıs 2010 Çarşamba

KREMALI PASTA DENEMESİ...





Evetttt, çok sayın sevgili arkadaşlar bu sefer kremalı pasta ile karşınızdayım. Şeker hamurunu herkes sevmek zorunda değil mantığından yola çıkılarak yapılmış bir pastadır kendileri. İsmini kendisi açıklamadığı sürece açıklamayacağım birinin sayesinde yaptım bu pastayı. Sepet gibi tek tek işlenerek yapılıyor bu pasta. Birde esas olan ve zor olan, krema sertken hemen yapıvermek. Eğer sertliğini kaybediyorsa hemen dolaba konup sonra devam edilmesi gerekiyor. Bu işi ustalıkla yapanlar amannn amma abarttın diyecek gibi olsalarda lütfen demesinler :)))
Hadi ben gittim, iki-üç gün sonra başka ama pastayla alakasız birşeyle geri geleceğim.
Sevgiler....
Not:Foto için kusura bakmayın, içlerinde en iyisi bu resimdi. Bunuda allayıp pullayıp ancak çıkartabildim karşınıza. Diğerleri çöpe gitti.

23 Mayıs 2010 Pazar

BU DA BENİM MACARON (MAKARON) UM..:))




Şu macaronu yapanları hep kıskandım ama sonunda bende yaptım..:)) Yani günün modasına uydum arkadaşlar. Ama ne zorluklarla, çok marifetliyim ya ondan zorluk çektim :P Meğer ne kolaymış. Yani kolaymış diyerek işi hafife almak istemiyorum amma ve lakin korktuğum kadar değilmiş en azından.
Aslında işin zorluğu badem unu ya da tozu bulmaktaydı. Marketlerde bulamayınca ben ne yaptım dersiniz? Hiiiç yorulmayın hemen söylüyorum. Aktarlarda aramak yerine (çünkü akıl edemedim) taaa Avusturya'dan getirttim :))) Getiren arkadaşa buradan tekrar ve tekrar çok teşekkür ediyorum, yazık boşu boşuna yorduk onuda. Neyse olan oldu artık, rezil olduk bir kere dönüşü yok. Kendime çok gülüyorum ya valla bazen taktımmı takıyorum. Ya olmayıversin, olunca yaparsın. Yok illa o kafaya takıldı ya yapılacak, yolu yok. Neyse geldi gelmesine ama çekmeceye tıkavıyerdim badem unlarını. Cesaret ettiğim güne kadar bekledi, yani bu çarşambaya kadar. Annemin günü bahane oldu, bende yapıverdim. Tariflerden çikolatı olanı Selin Çağlayan'a ait, renkli olanlar ise Oktay Usta'ya ait. Ben çikolatalı tarifi çok beğendim ve tam tuttu, diğeri için galiba bende bir hata vardı istediğim gibi olmadı.
Neyse işte diyeceğim muradıma erdim arkadaşlar. Artık gökten üç elma düşermi, bunlardan biride size nasip olur mu bilmem:)).........

25 Nisan 2010 Pazar

BEN GELDİM....


Selam arkadaşlar, ne diyeceğimi, nereden başlayacağımı bilmiyorum. Farkındayım yollarımı gözleyen yok :))) amma ve lakin yapmam gereken şeyler, söylemem gereken sözler vardı. Eğer müsaadeniz olur ise yapmadığım şeyler için özür dilemek, söyleyemediklerimi söylemek isterim.

Öncelikle özrüm sevgili Sibel'e. Beni Yaratıcı Blogger Ödülü'ne (her ne kadar yaratıcılık gerektiren çok şey yapmamış olsamda) layık görmüş ve beni bundan maille haberdar etmişti. Fakat, insanın hayatında öyle dönemler oluyorki, görüyorsunuz,, bakıyorsunuz yapmanız gereksede yapamıyorsunuz. Türkiye'ye geldiğimden beri yaşadığım olumlu olumsuz bazı şeylerden dolayı beynim bulanmış durumda. Bazen herşeye hemen atlıyorum ama bazen (ki bu aralar çok fazla oluyor) elime, ayağıma sözüm geçmiyor. Hani şimdiki nesil söylüyor ya "bana kal geliyor". İşte bu saçma sapan sebepler mazeretim olurmu bilemiyorum ama Sibel'ciğim senden özür diliyorum, seni ne maille durumumdan haberdar ettim ne de blogda böyle birşeyden bahsettim. Umarım beni affedersin.

Ayrıca canım Stilim Dörektörüm Eda'cığımın başına türlü türlü haller geldi, geçmiş olsun diyemedim. Kimbilir daha kimlerin başına neler geldi ama, ama dediğim gibi bu aralar bloglara üstün körü baktığım için beynimin algılamamış olması şiddetle muhtemel...

Şimdiiiii, artık şöyle bir silkelenme zamanı. Umarım eski bana ulaşabilmem için bu bir başlangıç olur.

Cumartesi günü canım yeğenimin doğum günüydü. Eccik elimden geldiği için pastayı ben üstlendim. Evet pastayı ben yaptım ama kullandığım şeker hamuru hazırdı. Bunun için sevgili Pasta Şehri'nden özür diliyorum :))) (Kendisiyle yakın zamanda bir çalışmamız olacak inşallah) Beyaz şeker hamuru aldım, onu renklendirmek ve şekillendirmek tabiki ve tabiki benim vazifemdi. Pastanın şekline Past-art'ın bir modelini gördüğünde kızım karar verdi. Oraya bakarak birazda değiştirerek pastayı yaptım çok şükür. Uzun süredir hiçbir şey yapmadığım için biraz zorlandım ama sevgili Dilan'ımız çok beğendi ve çok mutlu oldu. Önemli olan zaten çocuklarımızın mutluluğu öyle değilmi?...

İşte pastamız...









Bu da bizim doğumgünü kızımız Dilan'ımız....



Bu iki kuzen siyam ikizleri gibi, hani yapıştırsanız itiraz etmeyecekler. Kızım Burcu ve Dilan...



Sevgili Dilan'ımızın okul arkadaşı Selenay'da hem şirinliğiyle hem de güzelliğiyle ayrıca güzel olduğu kadar kibarlığıyla bizimde gönlümüzü hemen fethetti. Allah sizi korusun, inşallah bahtınızda sağlığınızda sizin kadar güzel olur...



Şimdilik benden bu kadar, sevgiyle kalın...........

2 Mart 2010 Salı

Ben burdayım:)))(Ankara Buluşması)


Arkadaşlar uzun zamandır hiç birşey eklemiyorum bloga. Çünkü üretim sıfır durumda :)) Ev taşı, yerleş, işe git-gel. Olmuyor, bu aralar vakit ayıramıyorum. Hatta bütün hobi malzemelerim kutuda duruyor :(

Neyse arkadaşlar ben asıl Sevgili Sibel'in ortaya attığı buluşma fikri için yazıyorum bugün. Eğer sizde gelmek isterseniz www.sibelinhobidunyasi.blogspot.com adresini bi ziyaret ediverin. Çünkü zaman ve mekan konusu orada netleşecek.

Sevgiyle kalın........

Bu Blogda Ara

Blog Listem

 

ev sohbeti...... Copyright © 2008 Green Scrapbook Diary Designed by SimplyWP | Made free by Scrapbooking Software | Bloggerized by Ipiet Notez