Arkadaşlar ben yine boğaz derdindeyim. Gerçi bugün herkes öyle ama neyse. Bende akşama daha ne yapsam diye düşünenlere bir katkım olsun istedim. Bu tarifi Hayatın Kendisi Lokantası'nın sayfasında gördüm, uyguladım ama neticeden acayipppp memnunum. Çok güzel oldu, çocuklar bayıldı. Sizede tavsiye ederim. Tarifi verenin ellerine kollarına sağlık. Sayfayı incelemeye vakti olmayanlar için bende size tarifi vereyim. Efenim malzemeler şöyle:
31 Aralık 2009 Perşembe
MMMMMİİİİSSSSS GİBİ NUTELLALI KURABİYE....
Arkadaşlar ben yine boğaz derdindeyim. Gerçi bugün herkes öyle ama neyse. Bende akşama daha ne yapsam diye düşünenlere bir katkım olsun istedim. Bu tarifi Hayatın Kendisi Lokantası'nın sayfasında gördüm, uyguladım ama neticeden acayipppp memnunum. Çok güzel oldu, çocuklar bayıldı. Sizede tavsiye ederim. Tarifi verenin ellerine kollarına sağlık. Sayfayı incelemeye vakti olmayanlar için bende size tarifi vereyim. Efenim malzemeler şöyle:
26 Aralık 2009 Cumartesi
"BEN ATIK DEĞİLİM"

14 Aralık 2009 Pazartesi
BOĞAZI BIRAKALIM İŞİMİZE BAKALIM,,,

13 Aralık 2009 Pazar
KUZUMUN KIZIMIN PASTASI :)))
Ahanda bu pastada kızımın doğumgünü pastası. 9 yaşında bir genç kız artık. Canım benim ilk göz ağrım. Nasılda geçiyor zaman. Neyse daha fazla anlatıpta duygusallaşmayayım, ağlarım neyim, neme lazım.
Doğumgünü yeni değildi, amma ve lakin pc başına ateş almaya geçiyorum resmen. Yaptığım birkaç şey daha var ama olmuyor işte. Başka şeyler şu an dahamı vaktimi alıyor, kafamımı toparlayamıyorum bilmiyorum. Ama ne olursa olsun aklım hep burada. Sizlerin yaptıklarını ve yayınladıklarını görmektende çooook büyük keyif alıyorum. Herkese kucak dolusu sevgiler......
20 Kasım 2009 Cuma
12 Kasım 2009 Perşembe
FİRUZE TAŞLI YÜZÜK
Selammm, uzun süredir bloguma birşey ekleyemiyordum. Çünkü bu sıralar hiçbir şey yapamıyorum. Buraya geldiğimizden beri yoğunluk hiç bitmedi. Bende çook eskiden yaptığım bu yüzüğü eklemek istedim. Taşların ve kum boncukların arasından telleri geçirerek yaptığım bir yüzük. Çok matah birşey olmasada, yüzük modeli arayanlara bir fikir olur belki. Sevgiyle kalın....
27 Ağustos 2009 Perşembe
BİR BAŞKA SAAT DAHA...
26 Ağustos 2009 Çarşamba
ÇOK ŞÜKÜR GELDİM
26 Temmuz 2009 Pazar
İŞTE BİR BAŞKA SAAT DAHA...
21 Temmuz 2009 Salı
15 Temmuz 2009 Çarşamba

12 Temmuz 2009 Pazar
13 Mayıs 2009 Çarşamba
4 Mayıs 2009 Pazartesi
1 Mayıs 2009 Cuma
29 Nisan 2009 Çarşamba
22 Nisan 2009 Çarşamba
8 Nisan 2009 Çarşamba
Beni bilen bilir bir şeyi kafaya takmaya göreyim, onu mutlaka öyle ya da böyle yaparım. Olsun olmasın farketmez, önemli olan kafamdaki şeyin oluşumu. Neyse işte yine benim böyle kafaya taktığım şeylerden olan mumluklar şekil değiştirdi. Nasılmı? Anlatayım: Kendileri normal cam mumluklardı, büyük cam kapta zaten küçük mumlukları bir arada tutmak için aldığım bir şeydi. Bir müddet renksiz renksiz kullandım ama içime sinmedi, hatta kafaya taktım. Bende büyük kap ve mumlukları tersinden altın rengi akrilik boya ile boyadım. Küçük mumlukların ağız kısımlarına dekupaj tutkalı sürdüm ve altın rengi toz serpiştirdim. Gelgelelim verniklemedim arkadaşları. Çünkü benim sağım solum belli olmaz, yarın öbür gün başka bir şekle karar verebilirim. Şimdilik böyle dursun....4 Nisan 2009 Cumartesi
Arkadaslar bir muddet sizinle olamayacagim. Bilgisayarim cöktü. Bilgilerinize....
2 Nisan 2009 Perşembe

Malzemeler: 2 yufka, 1 bardak süt, 1 yumurta, 1/3 bardak sıvı yağ; içi için: 1/2 kg ıspanak, 1 soğan, 1 kaşık sıvıyağ, isteğe göre beyaz peynir; üzeri için: 1 yumurta, çörek otu
Yapılışı: İlk olarak soğanı bir kaşık yağda rengi değişinceye kadar kavurduktan sonra, yıkayıp (bu lafta pek lüzumsuzdur, sanki yıkamadan yiyen varmış gibi neyse) doğradığımız ıspanakları ekleyip birazda onları çeviriyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Soğuduktan sonra beyaz peyniri rendeleyip iyice karıştırıyoruz.
Yufkanın bir tanesini tezgaha yayıp, süt-yumurta-yağ karışımını her tarafına sürüyoruz, ikinci yufkayıda serip tekrar sürüyoruz. Daha sonra yufkanın iki ucu bir araya gelecek şekilde katlıyoruz, katladığımız yere tekrar karışımı sürüyoruz. Bu sefer diğer iki ucu bir araya getiriyoruz. En son bir kare oluşuyor ve bu kata karışımı sürmüyoruz. Ispanaklı harcı karenin ortasına yaydıktan sonra zarf gibi katlıyoruz. Üzerine yumurta sarısı ve çörek otu ya da her ne arzu ederseniz serpip 180 derecelik fırında kızarana kadar pişiriyoruz. Şimdiden afiyet olsun...
31 Mart 2009 Salı
25 Mart 2009 Çarşamba
22 Mart 2009 Pazar
GÜLLÜ PASTA
İki haftadır planladığımız, dün nihayet gerçekleştirdiğimiz sürpriz bir parti için hazırladığım pasta. Kim için ve ne için kısımlarını atlıyorum çünkü bu pastanın sahibi kendini ve nedenini çok çok iyi biliyor. Anlatmıyorum çünkü bazı şeyler yazıya dökülmüyor. Söz gümüşse, sükut altındır diyerek konuyu kapatıyorum. Efenimmm gelelim pastanın kendisine...Pastayı beyaz şeker hamuruyla yaptım çünkü beyaz şeker hamuruyla çalışmak bana daha kolay geliyor. Profesyoneller için tabiki hepsi kolay ama benim gibi önemli birşey olmadıkça pasta yapmayalardansanız zor gelebilir. O yüzden tabanı beyaz yapıp, diğer detayları renkli çalışmakta bir mahsur görmüyorum. Neyse işte, yapabilecekmiyim, becerecekmiyim derken bu pasta çıktı ortaya...16 Mart 2009 Pazartesi
İncilerle (tabiki hakiki değil), yıldız ve yuvarlak metallerle yaptığım püsküllü yüzük. Şimdiye kadar hiç takmamış olsamda :)) yüzükten birşeyler sallanmasını, ellerle beraber şıkır şıkır onlarında hareket etmesini seviyorum. Takmadıktan sonra sevmek ne yararki öyle değil mi?:))...14 Mart 2009 Cumartesi
Bu peçete yüzüğünü yaklaşık 1 ay önce yapmıştım. Devamını yaparım dedim ama olmadı çünkü boncukların sayısı yetersizdi. Bende bozup kalan boncuklarla abajur yaptım. Onu daha önce yayınlamıştım ama bunun kısmeti ondan sonraymış. Napalım herşey kısmet işi. Bu yüzüğün kısmeti bugünmüş. Yalnız bir problem var. Bunu arkadaşım bana tarif etmişti bende yapmıştım, lakin şimdi ben bunun nasıl yapıldığını hatırlamıyorum :( Tekrar arkadaşıma sorsam acaba ne der diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Neyse şansımı deneyeceğim, ama önce boncuk edinmek lazım hemde bol miktarda. Eğer yaparsam mutlaka burada yayınlayacağım.
13 Mart 2009 Cuma

20 Şubat 2009 Cuma
Kendim yaptım diye demiyorum ama arkadaşlar möhkem bir sütlaçtır kendileri. Fırın sütlaç yapmaktan uzun süre çekindim. Resmen korktum ondan. Ya yapamazsam, ya olmazsa. Olmazsa olmaz, Allah yapısı değil ya kul yapısı der düzeltirdik amma ve lakin kendime bunu senelerce anlatamadım. (Bu nasıl şeyse artık insanın kendine laf anlatamaması). Neyse arkadaşlar sözün özü, yaptım ve oldu. Sakın yanlış anlaşılmasın yeni yapmadım. Uzun süredir yapıyorum ama (bu arada bir yerlerden aferin gibi sesler duyuyorum gibi ) genel istek üzerine burada da "marifetimi" göstermeye karar verdim. Çok fazla şeye kabiliyetim olmadığından olanları yayınlamaktan mutlu oluyorum, gülmeyin sakın.
Bende bilenler bilmeyenlere anlatsın lafından yola çıkarak bunun nasıl yapıldığını anlatayım dedim. Efenim gerekli malzemeler: 1 lt süt, 1 bardak şeker, 3/4 kahve fincanı pirinç, 1 paket vanilya, 1 kaşık nişasta, 1 kaşık pirinç unu, 1 yumurta sarısı. Önce pirinci biraz suyla bir tencerede kaynatıyoruz ve iyice pişiriyoruz. Bu arada başka bir tencerede süt ve şekeri kaynatıyoruz. Kaynarken içine haşlanmış pirinci ekliyoruz. Ayrı bir kapta nişasta ve pirinç ununu biraz suyla açıyoruz, bu karışıma yumurta sarısınada ekliyoruz. nişasta karışımını kaynayayan süte yavaş yavaş yedirerek sürekli karıştırıyoruz. Bu halde biraz kaynattıktan sonra fırın kabı olur, güveç olur (ki genelde güveçte yaparlar ama ben bu cam kaplarda da yapıyorum) bunlara paylaştırıyoruz. Fırın tepsisinin içine kapların yarısına gelecek kadar su koyduktan sonra, tepsiye sütlaç kaplarımızı yerleştiriyoruz ve önceden ısıtılmış fırında (ben 200 derecede yapıyorum) üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Eh yapanlara daha doğrusu yapacak olanlara şimdiden afiyet olsun........
14 Şubat 2009 Cumartesi
Bundan birkaç ay önce, eşimin bir mağazada çok uygun fiyata aldığı boş ama bomboş bir abajur vardı. Benim bunun üzerinde deneysel çalışmalar :)) yapacağımı düşünüp almış sağolsun varolsun. Bende en nihayet o abajuru bu abajura dönüştürdüm. Maket bıçağı ile eşit şekilde kestim, araya yeşil ve kahverengi boncukları dizip taktım. Dizemediklerimi de silikon tabancası ile yapıştırdım. Oldu bana yeni abajur. Diğerlerini kızımın çeyizine kaldırayım bari... 6 Şubat 2009 Cuma
Çeşitli boylardaki siyah boncuklarla yaptığım kolye yada gerdanlık yada daha ne diye adlandırılırsa... 1 Şubat 2009 Pazar
Bu resimdeki yaptığım takımdan bahsetmeden önce, Sevgili Ge-Ce ye teşekkür ediyorum. Çünkü bana bütün dünyanın bildiği ama benim bilmediğim (birçok şeyde olduğu gibi) photoscape denen muhteşem (en azından benim için öyle) bir programı önerdi. Resimlerime bundan sonra sadece isim değil şekilde yapabileceğim. Çok mutluyum. Programı kızıma da gösterdim. O benden önce iki-üç fotoğrafı halletti, sanırım o bütün detayları öğrenip bana da öğretir :)) Neyse gelelim yukarıdaki takıya. Efenim bu görmüş olduğunuz, gri inci ve gri swarowski taşlarla yaptığım kolye, bileklik ve küpe takımı. Uzun zamandır (yaklaşık 3 senedir) çekmeceyi beklettiğim incilere en son bu şekli buldum. Çok matah bir şey olmasada yaptım işte. Bakalım takmak kime nasip olacak?...